Safa tepesindesiniz.
Onbinlerce insanın arasında olabilirsiniz.
Şöyle bir etrafınıza bakın.
Gözlerinizi kapatın.
Artık şimdi de değilsiniz.
Binlerce sene öncesinde,
çölün ortasında tek başınasınız.
İbrahim (as) sizi oraya bırakmış ve gitmiş.
Kucağınızda ilk çocuğunuz.
Kabe yok, insan yok, yol yok.
Düşüncelisiniz.
Rabbinize tevekkül etmişsiniz
fakat bu çölün ortasında,
şu küçücük bebekle ne yapacağım diye endişelisiniz.
Yiyeceğiniz tükenmiş.
İçeceğinizde tükenmek üzere.
Kendiniz açlıktan ölseniz umrunuzda
olmaz fakat bebeğiniz ağlıyor.
Emzirecek sütünüz kalmamış.
Karşınızda iki tepe gözüküyor.
Adlarını dahi bilmiyorsunuz.
Çocuğunuzu bir kenara bırakıp,
tepenin birine çıkıyorsunuz.
Belki etraftan bir kervan geçerde
yardım istemek için peşine düşersiniz.
Ancak kimse geçmiyor.
Umutla diğer tepeye gözünüz ilişiyor.
Diğer tepeye doğru ilerliyorsunuz.
İlerlediğiniz sırada bir noktaya geliyorsunuz ki
bebeğinize baktığınızda görünmüyor.
Oraları koşarak geçiyorsunuz
fakat şimdiki gibi düz değil.
Çakıl taşları ve kum. Giydiğiniz terliğin içine doluyor.
Canınız yanıyor fakat koşmaya devam ediyorsunuz.
Bebeğiniz gözükmeye başlayınca koşmayı bırakıp yürüyorsunuz.
Yokuş biraz zorluyor. Tepeye varıyorsunuz.
Diğer tepenin üzerinden etrafa bakınıyorsunuz.
Bir müddet bakındıktan sonra,
belki diğer taraftan geçen vardır diyip,
geldiğiniz tepeye ilerliyorsunuz.
Tekrar o noktada bebeğiniz gözükmüyor ve acıyan
ayaklarınızla koşmaya devam ediyorsunuz.
Ardından büyük bir umutla tepeye çıkıyorsunuz.
Ufukta kimse gözükmüyor.
Tekrar diğer tepeye koşturmacaya başlıyorsunuz.
Dilinizde dualar. Rabbim yardım et.
İmdadıma yetiş. Senden başka ilah yok.
Senden başka kimsem yok. Çaresizim.
Diğer tepeye varıyorsunuz.
Tekrar ve tekrar o tepeden diğerine.
Suyunuz bitmiş. Yorgun ve bitkin.
Dudaklarınız kurumuş. Ama dilinizde Allah, Allah, Allah.
Bittim Ya Rab. Bittim Ya Rab. Bittim Ya Rab.
Kul bittim dediğinde Rabbi yetişmez mi?
Bebeğinin olduğu yere çaresizce dizçöken bir anne
ve gökleri yara yara inen bir melek
Yere vurur ayağıyla. Sular fışkırır çölden.
Anne şaşkın. Zemzem der; dur manasında.
Etrafını kapatır. Allah ona rahmet etsin der
Rasulullah (sav)eğer dur demeseydi pınar olur akardı buyurur.
İşte o bilinçle koşarşısınız sizde.
Sayınız biter, ayaklarınız şişmiştir ama acısını hissetmezsiniz.
Çünkü çok susamışsınızdır cennete.
Günahlarınızın tamamının silinmesini istersiniz.
Bittim Ya Rab dersiniz.
Ne bilirsiniz belki de annenizden doğduğu
gün gibi tertemiz yapar Allah sizi.
Yeniden doğarsınız. Sayınız teşekkürle buluşur.
Onlara şöyle denecektir:
“Şüphesiz bu sizin için bir mükâfattır.
Say'ınız (çalışma ve çabanız) teşekküre layık görülmüştür.”
İNSAN SURESİ - 22